14-15.Ay
Bu iki ayın en büyük olayı yürümeye başlaman oldu kızım. Tam olarak 13 ay 21 günlükken yürüdün. 15. ayını bitirirkense koşmaya doğru gidiyorsun, bi dakka oturduğun söylenemez :)
Diğer büyük olay ise benim işe dönmem diyebilirim. Haftanın sadece 3 günü işe gidip, 4 gününü yine seninle geçiriyor olsam da 13 aydan sonra bizim için oldukça büyük bir değişiklik oldu. Neyse ki çok zorlu bir süreç olmadı bizim için bu dönem. Sen bakıcınla gayet iyi anlaştın ve öyle devam ediyorsun. Gün içinde arıza çıkarmıyorsun, huysuzluk yapmıyorsun. Hatta bakıcınlayken kuzu gibisin, bizi görünce şımarmaya başlıyorsun. Anne-babaya nazlanma dönemin başladı senin anlayacağın :) Neyse ki işteyken çok özlüyorum seni de, nazını çekiyorum seve seve.
Tam bir papağansın. Ağzımızdan çıkan her kelimeyi tekrarlamaya çalışıyorsun. Çoğunun sadece ilk hecesini çıkarabiliyorsun ama nadir de olsa tam bir kelime çıkardığın da oluyor. Net olarak söylediğin ve kendince uydurduğun ama bizim anladığımız kelimeler anne, baba, dede, bebe, meme, mama, popo, kaka, gel, ver, vermem, bop(top), bao(balon).
Bu iki ay içinde toplam 6 tane diş çıkardın. O yüzden uyku ve yeme düzenin sürekli değişti. Tüm dişler çıkana kadar da böyle devam edecek sanırım. En düzenli devam eden şey gündüz uykularından ilki.
Uyku düzenin genel olarak şu şekilde: Sabahları erken kalkmaya başladın. 7-7.30 arası uyanıyorsun genelde. 8'i pek görmüyoruz çok şükür :D Gündüzleri hala 2 uyku uyuyorsun. İlkini 11 gibi uyuyup 12.30 gibi uyanıyorsun, ikincisini 16:00 gibi uyuyup 45dk-1.5 saat sonra arasında değişen zamanlarla uyanıyorsun. Akşamları genelde 21.15-21.30 arasında uyuyorsun. Geceleri hala 3-4-5-6 allah ne verdiyse uyanmaya devam. Gece emmesini kesinceye kadar da böyle devam edecek gibi.
Hala emiyorsun. Hatta öyle ki inanılmaz derecede memeye olan düşkünlüğün arttı. Bu durum beni ara ara çok yorup bunaltıyor ama henüz memeden kesmeye hazır değilim seni :) Biraz daha gitsin bakalım. Bi kaç ay sonra bi durum değerlendirmesi daha yaparız. Eğer ki yemek yemeni çok olumsuz yönde etkilerse bu emme konusu, o zaman mecburen kesebilirim diye düşünüyorum. Zira benimleyken gerçekten düzgün yemek yemiyorsun, sürekli meme diye mızıldanıyorsun, sonrasında da ağlamaya başlıyorsun. Ben yokken ise yemek yemeyle ilgili çok bi sıkıntın yok.
Bu arada ben işteyken 1 kez süt sağmak zorunda kalıyorum çok süt biriktiği için, ama sen sağdığım sütleri içmiyorsun maalesef. Biberon, pipetli bardak, normal bardak hepsini denedik ama içmedin. Ben de denemekten vazgeçip, arkadaşın Özüm içsin diye ona gönderiyorum sütleri. O da bayıla bayıla içiyormuş neyse ki de, boşa gitmiyor sütler.
Biz yemek yerken sürekli bizim yediğimiz - içtiğimiz şeyleri bizim yediğimiz - içtiğimiz şekilde yemek - içmek istiyorsun. Hepimizde aynı yemek olsa da bizim tabağımızdakini istiyorsun, biz çay içiyorsak ona sulanıyorsun, bira ve şarabımıza bile sulanıyorsun. Biz de senin bu sulanma huyunu fırsat bilip içmediğin inek sütünü ara ara içirebiliyoruz :)
Artık kitaplarını yemiyorsun! Oyuncaklarından daha fazla vakit geçiriyorsun kitaplarla. Yalnız kendi kendine oyun oynama olayın pek yok, illa yanında biz olup seninle oynayacağız, okuyacağız.
Bir şeyi öğrenmen için kesinlikle ikinci kez söylememize gerek kalmıyor. Bir kez söylüyoruz ve hooop hemen hafızaya yazıyorsun ve unutmuyorsun. Tüm dertlerini bi şekilde konuşmadan anlatıyorsun. Sana bi görev verdiğimde dünyanın en önemli işi gibi yapıyorsun. Mesela senin odandaysam ve başka bir odadan senin ulaşabileceğin bir şeyi getirmeni istiyorsam gidip getiriyorsun. Çamaşırları yerleştirmeyi çok seviyoruz mesela beraber :) Evde resmen bebek işçi çalıştırıyorum :D
Bir şeyleri boşaltıp doldurmaya bayılıyorsun. Özellikle de cüzdanımı! :) Oyalamam gerekiyorsa o an seni, mesela makyaj yapacaksam koyuyorum önüne cüzdanımı ya da makyaj çantamı uğraşıp duruyorsun. O kadar da ciddi yapıyorsun ki bu işleri, çok tatlı görünüyorsun :)
Sokakta gördüğün kedi, köpek, kuşların peşinden koşmaya bayılıyorsun. Ama onlardan biri sana doğru geldiğinde korkup bacaklarıma yapışıyorsun. Bu ne yaman çelişki :)
Bilinçli ve istekli bir şekilde öpmeyi ve sarılmayı öğrendin. Kucağımdayken durup durup anne diyip sarılıp öpüyorsun. Ben de o sırada eriyip bitiyorum, bilincimi falan kaybediyorum tabi. Nası bi sevgi bu diye aklımı kaybedecek gibi oluyorum. Sonrası yok :) Bu öpme işini peluş oyuncak ve bebeğine de yapıyorsun. Nası tatlısın bilemezsin. Hatta onları yatırıp sırtlarına vurup nennen falan diyorsun ya, yemek istiyorum o anda seni.
24.03.17 - Alt sol yan kesici ve üst sol yan kesici dişlerin patladı.
06.04.17 - İlk defa ellerini bırakıp 3-4 adım attın. İlk kez Emir kuzeninle tanıştın :)
07.04.17 - Üst sağ yan kesici dişin patladı.
14.04.17 - Yürümeye başladın.
19.04.17 - İlk kez seni babana bırakıp akşam kızlarla dışarı çıktım.
24.04.17 - Alt sağ yan kesici dişin patladı.
07.05.17 - İlk kez uzun soluklu bir doğa yürüyüşüne katıldık. Sen sırtımda 5 km yürüdüm. Yaşasın kanguru!
11.05.17 - 6. hastalık geçirdin.
17.05.17 - Alt sağ küçük azı dişin patladı.
19.05.17 - Çekirdek aile olarak ilk tatil. Akyaka'ya gittik.
22.05.17 - Alt sol küçük azı dişin patladı.
0 yorum var:
Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)