Bebek için pasaport ve vize işlemleri

Çarşamba, Mayıs 31, 2017 Unknown 0 Comments


Bu konuyla ilgili nette aradığımız sorulara net cevaplar bulamadığımız ve hepsini yaşayarak öğrendiğimiz için bu yazıyı yazmayı kendime görev edindim :) En açık şekilde yazmaya çalışacağım. 

Bebek için pasaport şart mı?
Evet şart. Eskiden 12 yaşına kadar olan çocuklar hem pasaport hem vize olarak ebeveynlerden birinin pasaportuna işleniyormuş. Böylece çocuk için böyle şeylerle uğraşmak zorunda kalınmıyormuş. Neyse kısacası bebek yurt dışına çıkacaksa kendi pasaportu olması şart. Hem de doğduğu andan itibaren geçerli bu. 

Biyometrik foto olayı nasıl oluyor?
Kesinlikle biyometrik foto boyutlarına göre olması şart. Kafasını tutamayacak kadar küçükse ve oturamıyorsa bebeği beyaz bir fon üzerine yatırıp (çarşaj, masa örtüsü vb.) fotoyu kendiniz çekip, fotoğrafçıya biyometrik özelliklere göre yaptırabilirsiniz. Kafasını tutabiliyorsa ve oturuyorsa, fotoğrafçıda çektirmek bence en kolayı. Ben yan oturup, Çakıl'ı da düz bir şekilde kucağıma oturttum. Kocaman kamerayı gören Çakıl zaten put kesilip kameraya baktı. Şipşak çektirdik.

Pasaport harcı var mı yok mu?
Evet var. Hem de yetişkinlerinkiyle aynı fiyat. Biz önce birilerinden çocuklara yatırılmıyor harç diye duymuştuk. Ama bu kural öğrenci olan çocuklar içinmiş. Yani yenidoğan olsa bile bebek, gidip paşa paşa o harç yatırılıyor. Tabii cüzdan parası da. Üstelik 18 yaşına kadar maksimum 5 yıllık alabiliyorsunuz. Çok saçma ama yapacak bi şey yok.

Başvuruda bebeğin olması şart mı?
Evet şart.

Başvuruda tek ebeveyn bulunsa yeterli mi?
Eğer ikinci ebeveyn için muvafakatname alınırsa tek ebeveyn yeterli. Ama bununla uğraşmak yerine iki ebeveyn de gitse başvuruya daha kolay bence :) Tabii ekstrem bi durum yoksa.


Şimdi gelelim daha gıcık bir başvuru olan vizeye. Bebek mebek dinlemeyip tüm belgeleri istiyorlar valla. Biz Yunanistan'a turistik vize olarak başvurduk. 

Zaten tüm belgeler http://www.vfsglobal.com/greece/turkey/tourism.html adresinde var. Ama bizim kafamıza takılan bazı belgeler olmuştu ben şimdi onları yazacağım.

Öncelikle ebeveynden birinin sponsor olması gerekiyor. Bizde Aybo oldu. Ona göre alınması gereken belgeler şu şekilde oldu:

- İş yerinden ve bankadan aldığı tüm belgelerin aynısının ekstra birer kopyası
- Seyahat sağlık sigortası
- Bebeğin masraflarının karşılanacağına dair dilekçe (Bunu Aybo ben karşılayacağım diye yazdı yani)

Bu üç madde bizim kafamıza takılanlardı. Onun dışındaki belgeler sitede zaten yazıyor. Bunlar da yazıyor evet ama çok net değil gibiydi. Biz açıp sorduk özellikle.

Başvuruda yine iki ebeveynin de bulunması gerekiyor. 

12 yaşa kadar vize ücreti ödenmiyor, ama VFS'nin servis ücreti olan 80 lira yine bebek için de ödeniyor. 

Bu süreçle ilgili benim yazacaklarım bunlar. Ha bir de İzmir'de yaşayanlar için şöyle bi şey önerebilirim. Pasaport randevusu alırken Konak, Karşıyaka, Narlıdere, Bornova gibi merkezler oldukça ileri tarihli randevu veriyordu. Biz de o kadar bekleyemeyeceğimiz için yakın diye Seferhisar'dan aldık randevuyu. 10 dk bile sürmedi işlemlerin tamamlanması. O yüzden acil ise pasaport işiniz yakınlardaki bi ilçeden başvurmayı da düşünebilirsiniz ;)

0 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

14-15.Ay

Pazartesi, Mayıs 29, 2017 Unknown 0 Comments

Bu iki ayın en büyük olayı yürümeye başlaman oldu kızım. Tam olarak 13 ay 21 günlükken yürüdün. 15. ayını bitirirkense koşmaya doğru gidiyorsun, bi dakka oturduğun söylenemez :) 

Diğer büyük olay ise benim işe dönmem diyebilirim. Haftanın sadece 3 günü işe gidip, 4 gününü yine seninle geçiriyor olsam da 13 aydan sonra bizim için oldukça büyük bir değişiklik oldu. Neyse ki çok zorlu bir süreç olmadı bizim için bu dönem. Sen bakıcınla gayet iyi anlaştın ve öyle devam ediyorsun. Gün içinde arıza çıkarmıyorsun, huysuzluk yapmıyorsun. Hatta bakıcınlayken kuzu gibisin, bizi görünce şımarmaya başlıyorsun. Anne-babaya nazlanma dönemin başladı senin anlayacağın :) Neyse ki işteyken çok özlüyorum seni de, nazını çekiyorum seve seve.


Tam bir papağansın. Ağzımızdan çıkan her kelimeyi tekrarlamaya çalışıyorsun. Çoğunun sadece ilk hecesini çıkarabiliyorsun ama nadir de olsa tam bir kelime çıkardığın da oluyor. Net olarak söylediğin ve kendince uydurduğun ama bizim anladığımız kelimeler anne, baba, dede, bebe, meme, mama, popo, kaka, gel, ver, vermem, bop(top), bao(balon).

Bu iki ay içinde toplam 6 tane diş çıkardın. O yüzden uyku ve yeme düzenin sürekli değişti. Tüm dişler çıkana kadar da böyle devam edecek sanırım. En düzenli devam eden şey gündüz uykularından ilki.



Uyku düzenin genel olarak şu şekilde: Sabahları erken kalkmaya başladın. 7-7.30 arası uyanıyorsun genelde. 8'i pek görmüyoruz çok şükür :D Gündüzleri hala 2 uyku uyuyorsun. İlkini 11 gibi uyuyup 12.30 gibi uyanıyorsun, ikincisini 16:00 gibi uyuyup 45dk-1.5 saat sonra arasında değişen zamanlarla uyanıyorsun. Akşamları genelde 21.15-21.30 arasında uyuyorsun. Geceleri hala 3-4-5-6 allah ne verdiyse uyanmaya devam. Gece emmesini kesinceye kadar da böyle devam edecek gibi.

Hala emiyorsun. Hatta öyle ki inanılmaz derecede memeye olan düşkünlüğün arttı. Bu durum beni ara ara çok yorup bunaltıyor ama henüz memeden kesmeye hazır değilim seni :) Biraz daha gitsin bakalım. Bi kaç ay sonra bi durum değerlendirmesi daha yaparız. Eğer ki yemek yemeni çok olumsuz yönde etkilerse bu emme konusu, o zaman mecburen kesebilirim diye düşünüyorum. Zira benimleyken gerçekten düzgün yemek yemiyorsun, sürekli meme diye mızıldanıyorsun, sonrasında da ağlamaya başlıyorsun. Ben yokken ise yemek yemeyle ilgili çok bi sıkıntın yok. 




Bu arada ben işteyken 1 kez süt sağmak zorunda kalıyorum çok süt biriktiği için, ama sen sağdığım sütleri içmiyorsun maalesef. Biberon, pipetli bardak, normal bardak hepsini denedik ama içmedin. Ben de denemekten vazgeçip, arkadaşın Özüm içsin diye ona gönderiyorum sütleri. O da bayıla bayıla içiyormuş neyse ki de, boşa gitmiyor sütler.

Biz yemek yerken sürekli bizim yediğimiz - içtiğimiz şeyleri bizim yediğimiz - içtiğimiz şekilde yemek - içmek istiyorsun. Hepimizde aynı yemek olsa da bizim tabağımızdakini istiyorsun, biz çay içiyorsak ona sulanıyorsun, bira ve şarabımıza bile sulanıyorsun. Biz de senin bu sulanma huyunu fırsat bilip içmediğin inek sütünü ara ara içirebiliyoruz :) 

Artık kitaplarını yemiyorsun! Oyuncaklarından daha fazla vakit geçiriyorsun kitaplarla. Yalnız kendi kendine oyun oynama olayın pek yok, illa yanında biz olup seninle oynayacağız, okuyacağız. 





Bir şeyi öğrenmen için kesinlikle ikinci kez söylememize gerek kalmıyor. Bir kez söylüyoruz ve hooop hemen hafızaya yazıyorsun ve unutmuyorsun. Tüm dertlerini bi şekilde konuşmadan anlatıyorsun. Sana bi görev verdiğimde dünyanın en önemli işi gibi yapıyorsun. Mesela senin odandaysam ve başka bir odadan senin ulaşabileceğin bir şeyi getirmeni istiyorsam gidip getiriyorsun. Çamaşırları yerleştirmeyi çok seviyoruz mesela beraber :) Evde resmen bebek işçi çalıştırıyorum :D 

Bir şeyleri boşaltıp doldurmaya bayılıyorsun. Özellikle de cüzdanımı! :) Oyalamam gerekiyorsa o an seni, mesela makyaj yapacaksam koyuyorum önüne cüzdanımı ya da makyaj çantamı uğraşıp duruyorsun. O kadar da ciddi yapıyorsun ki bu işleri, çok tatlı görünüyorsun :)







Sokakta gördüğün kedi, köpek, kuşların peşinden koşmaya bayılıyorsun. Ama onlardan biri sana doğru geldiğinde korkup bacaklarıma yapışıyorsun. Bu ne yaman çelişki :) 

Bilinçli ve istekli bir şekilde öpmeyi ve sarılmayı öğrendin. Kucağımdayken durup durup anne diyip sarılıp öpüyorsun. Ben de o sırada eriyip bitiyorum, bilincimi falan kaybediyorum tabi. Nası bi sevgi bu diye aklımı kaybedecek gibi oluyorum. Sonrası yok :) Bu öpme işini peluş oyuncak ve bebeğine de yapıyorsun. Nası tatlısın bilemezsin. Hatta onları yatırıp sırtlarına vurup nennen falan diyorsun ya, yemek istiyorum o anda seni. 

24.03.17 - Alt sol yan kesici ve üst sol yan kesici dişlerin patladı.

06.04.17 - İlk defa ellerini bırakıp 3-4 adım attın. İlk kez Emir kuzeninle tanıştın :)

07.04.17 - Üst sağ yan kesici dişin patladı.

14.04.17 - Yürümeye başladın.

19.04.17 - İlk kez seni babana bırakıp akşam kızlarla dışarı çıktım.

24.04.17 - Alt sağ yan kesici dişin patladı.

07.05.17 - İlk kez uzun soluklu bir doğa yürüyüşüne katıldık. Sen sırtımda 5 km yürüdüm. Yaşasın kanguru!

11.05.17 - 6. hastalık geçirdin.

17.05.17 - Alt sağ küçük azı dişin patladı.

19.05.17 - Çekirdek aile olarak ilk tatil. Akyaka'ya gittik.

22.05.17 - Alt sol küçük azı dişin patladı.

0 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)