9.Ay
Perşembe, Aralık 01, 2016
Unknown
0 Comments
Perşembe, Aralık 01, 2016 Unknown 0 Comments
Bu ay oldukça mobil hale geçtin, emeklemeye başladın. Ama tam olarak emeklemeye başlamadan önce otura otura bi yerlere ulaşmaya başladın yuvarlanmanın dışında. Emekleme pozisyonu alıp, cesaret edemeyip hoop oturdun. Sonra yine aynı hareketi onlarca kez tekrarladın. İstediğin her yere bu şekilde ulaşmaya başladın. En sonunda bi gün ehhh yeter be emeklicem ben diye düşünmüş olmalısın ki birden emeklemeye başladın. Şimdilerde profesyonel olma yolunda ilerliyorsun. Artık evin her yeri keşfetmen için seni bekliyor. E sen de bu durumdan çok memnunsun zaten. Karıştıracak çok şeyin oldu.
Henüz sıralamaya başlamadın, ama yüksek bir yerlerden tutunup ayakta durmaya başladın bizim de desteğimizle. Ayaklarını düzgün basıyorsun artık. Hatta bi kaç kez sağdan soldan tutunup kendi başına ayaklarının üstüne kalktın. Bi de çekmece ve dolap kapaklarını açıp kapatmayı öğrendin. TV ünitesinin kapağını sürekli açıp kapatıp duruyorsun. Çekmeceleri açmaya henüz çok gücün yetmiyor :)
Yemeklerle aran oldukça düzeldi. Et, balık ve tavuk en sevdiğin yiyecekler. Sabah ilk kalktığında kahvaltı yaptırmak istediğimde hala çok istekli olmuyorsun. Bazen yiyorsun bazen yemiyorsun. Sabah uykusundan sonra yemeyi tercih ediyorsun daha çok. En iştahlı yediğin öğünse akşam yemekleri. Uykun da olsa yiyorsun yemeğini. Bu da bizi çok sevindiriyor tabii ki. Umarız böyle iştahlı devam et kızım. Bu arada meyveyi koşulsuz şartsız her zaman yiyebilirsin, o kadar çok seviyorsun. Üzüm ve muz favorin :)
Pipetle su içmeyi öğrendin. Bi gün misafirlikte oyalan diye eline piet tutuşturmuştuk. Sonra bi baktım çekmeye çalışıyorsun bi şeyler. Ben de bardağa su koyup içine pipeti koydum. Çektin ve suyu içtin. Her yeni şeyi başardığındaki mutluluk gibi bu da görülmeye değerdi. Sonrasında pipetli suluk aldım sana. Artık suyunu bu suluktan içiyorsun. Başlarda tutacaklarından tutmaya gücün yetmiyordu ama şimdi tek elinle bile tutup içebiliyorsun suyunu.
Bu ay oyuncaklarının yanında kitaplara çok ilgi duymaya başladın. Önceden kitaplar sürekli ağzında oluyordu ama artık sayfaları çevirmeyi öğrendin ve içindeki resimlere bakıp tepkiler veriyorsun. Özellikle hayvanlı bi kitabın var, tüylü falan ona bayılıyorsun. Özellikle kedi ve köpeği gösterip seslerini taklit ettiğimde çok mutlu oluyorsun. Denizli'den sallanan bi at getirdik Özgelerden, onu çok seviyorsun. Kulağına basınca ses çıkarttığını keşfetmişsin kendi kendine. Üstüne binince hemen basıp ayakları çırpmaya başlıyorsun. Jokey mi olacaksın nedir bu heyecan anlamadım :) Bir de kitapta at görünce dıgıdık diyorum, hemen sallanan atına bakıyorsun. Nesneleri eşleştirmeyi öğrenmeye başladın sanırım.
Gündüz hala çoğunlukla 3 uyku uyuyorsun. Sabahtan, öğleden sonra ve akşam üstü. Ama uykularının süresi her gün değişiyor. Genelde gündüz toplamda 2-3 saat arası değişen saatler kadar uyuyorsun. Ama tek blok halinde uyuduğun süre 1.5 saati geçmiyor. Gece uykuların ise 11-12 saat oluyor toplamda. Bazı geceler saat başı uyanıyorsun, bazı geceler 3-4 saatte bir. O yüzden her gecem sürprizli oluyor sayende :D
Ce-e oyununu kendin oynamaya başladın. Altını ya da üstünü değiştirirken kıyafetlerini alıp yüzünü kapatıyorsun. Çakıl nerde diye sorduğumda gülerek yüzünü açıyorsun. Sonra tekrar kapatıyorsun. İkimiz de çok eğleniyoruz. Saklanmalı oyunları çok seviyor olmalısın ki koltuğun kenarına ya da duvarın dibine saklanıp ordan kafanı uzatıyorsun, kendi kendine oyun yaratıyorsun.
Baba nerde diye sorduğumda hemen dış kapıya bakıyorsun. E haklısın tabii, onu ilk gördüğün yer orası oluyor her gün. Onu kapıda görünce de sevindirik olup hızlı hızlı emeklemeye başlıyorsun ona doğru. Baba-kız aşkınız artarak devam ediyor. Ama senle benim aşkım da hiç yabana atılacak cinsten değil onu da ekleyim :)
Alkış, bay bay ve gel gel hareketlerini yapmaya başladın. Ama bunları her söylediğimde yapmıyorsun henüz. Canın ne zaman isterse o zaman yapıyorsun. Bunları yaparken de çok tatlı oluyorsun, ağzını yüzünü yiyesim geliyor :)
Sanırım artık bi uyku arkadaşın var. Geçtiğimiz aylarda baya uğraşmıştım çeşitli oyuncakları sana uyku arkadaşı yapmayı ama hiç birini benimsememiştin. Şimdiki ise tamamen doğaçlama olarak gelişti. Anneannen ve deden İzmir'e geldiler ve biz bi gün İKEA'ya gittik. Çocuk bölümünde peluş bi panda beğendiler senin için. Alıp sana uzattılar ve sen de öyle bi sarıldın ki ona hemen aldılar. Sonra evde onla oynarken sürekli sarıldın, uykun gelince de üstüne kafanı falan yasladın. Bunun üzerine anneannen seni uyuturken hep o pandayı da aldı yanınza, sen de böylece onu baya benimsemiş oldun. Onunla uyuyorsun çoğunlukla bu aralar, bakalım bu şekilde devam edecek mi.
Bu arada ikinci dişini de patlattın. Gece uykularını sürekli bölmesi dışında bi sıkıntı yaşamadık bu süreçte. Umarım tüm dişlerini maksimum bu şekilde atlatırsın annecim.
17.11.16 - Emeklemeye başladın.
8.Ay
Pazar, Ekim 23, 2016
Unknown
2 Comments
Pazar, Ekim 23, 2016 Unknown 2 Comments
Bu ay oldukça fazla "ilk" yaşadın, yaşadık kızım. Her "ilk"inde gözlerim doluyor, daha ne kadar çok ilk yaşayacağımızı düşündükçe heyecanlanıyorum.
7. Ay
Cuma, Eylül 23, 2016
Unknown
0 Comments
Cuma, Eylül 23, 2016 Unknown 0 Comments
Yine çok gezdiğin bir ayı daha bitirdin kızım. Bu ayın 10 gününü İzmir'de evinde, 10 gününü kurban bayramı için Avanos'ta, 5 gününü Yalıkavak'ta ve 5 gününü de Denizli'de geçirdin :) Doğduğundan beri kaç km yol yaptığını en kısa zamanda hesaplamayı düşünüyorum :)
6 ay 25 gün
Pazartesi, Eylül 19, 2016
Unknown
1 Comments
Pazartesi, Eylül 19, 2016 Unknown 1 Comments
6. Ay - Yarı Yaşında Aklı Başında :)
Salı, Ağustos 23, 2016
Unknown
4 Comments
Salı, Ağustos 23, 2016 Unknown 4 Comments
Resmen yarı yaşındasın. İnanamıyorum!
Bu ayki gelişimin gerçekten sıçrama şeklinde oldu kızım. Hangi birini yazsam bilemiyorum. Önce destekli oturmaya başlayıp ardından bi kaç dakika desteksiz oturmaya geçtin. Yuvarlanma konusunda artık uzmanlaştın, kesinlikle yüksek bi yerde bırakamıyorum seni. Sürekli yere serdiğimiz bi yorganın üstündesin :) Beni ve babanı iyice tanımaya başladın. Yabancı birinin kucağına gidince gözümün içine bakıp ağlayabiliyorsun al beni dercesine. Sonra ek gıda durumu var. Doktorumuz tadımlarla başlayalım dedi. Her gıdadan üç gün boyunca bi kaç kaşık tattın, alerjin olup olmadığını anladık hem. Yediğin hiç bi şeyi kusmadın. Bazılarını iştahla yedin bazılarına yüzünü buruşturdun ama yedin yine de. Zaten anan iştahlı baban iştahlı, senin çok iştahsız bi bebek olmanı beklemiyorum. Bu ay boyunca tadına baktığın şeyler şunlar oldu:
5.Ay
Cumartesi, Temmuz 23, 2016
Unknown
0 Comments
Cumartesi, Temmuz 23, 2016 Unknown 0 Comments
Canım kızım, zeytin kızım, kıvırcık marulum. Saçların bildiğin kıvır kıvır artık. Hele banyodan sonra taramazsam o kadar kıvırcık oluyor ki ben bile şaşıyorum :) Ama çok tatlı oldun böyle, umarım bonus kıvamına gelmez iyice büyüdükçe. Çünkü o kadar kıvırcık saça bakmak çok zor, seni düşünüyorum yani :) Bu ayın 3 haftasını Yalıkavak'ta yazlıkta geçirdik. Ramazan bayramı için gelmiştik, İzmir çok sıcak olunca ve yazlıkta da rahat ettiğimiz için dönmedik sonrasında. Baban hafta sonları geldi gitti. Ortam değişikliğinden dolayı gündüz uykuların biraz şaştı yazlıkta. Nerde ne zaman uyumak istersen öyle uyudun. Ben de durumu böyle kabullenip ikimiz için de işkenceye çevirmedim. Yalnız gece uykularına daha erken dalmaya başladın, işte bu süper bi gelişme oldu. Umuyorum ki bu durumu İzmir'e dönünce de devam ettirebiliriz. Gerçi İzmir'de sadece 1 hafta kalıp 2 haftalığına Avanos'a gideceğiz seninle. Bu aralar göçebeyiz, kahrolsun İzmir sıcağı!!!
Yattığın yerden sürekli doğrulmak istiyorsun. Yapamayınca sinirlenip çığlığı basıyorsun :) Artık iyice oturmaya başladın, tabii desteksiz oturamiyorsun o ayrı. Bazen abartıp ayaklarına kadar kapanıyorsun. Biz de gittiğimiz bi restoranda mama sandalyesine oturttuk seni bakalım ne yapacaksın diye, tabii hemen eğilip tepsisini yalamaya çalıştın :)
Ayaklarını birbirine o kadar çok sürtüyorsun ki iyice kızartıyorsun hem parmaklarını hem ayak kenarlarını. Bu yüzden bu sıcakta sana çorap giydirmek zorunda kalıyorum!
21.07.16 - Ciddi anlamda emzik emdin. Arabada uykun gelmişti, hadi bi deneyim vermeyi dedim ve anında emmeye başladın. Tabii ben şok! Bakalım devam edecek misin emmeye.
4. Ay
Perşembe, Haziran 23, 2016
Unknown
2 Comments
Perşembe, Haziran 23, 2016 Unknown 2 Comments
Bu ay benim gözümde iyiden iyiye büyüdün kızım. Yani resmen yenidoğandan çıkıp bebek oldun bence. Baya baya bizi anlayıp ona göre tepkiler verdiğini düşünüyorum. Mesela tanımadığın insanları yabancılıyorsan ve beni istiyorsan, hemen dudağını büküp ağlamaya başlıyorsun. Yabancılamadığındaysa hep bi gözünle ben ortalarda mıyım diye etrafa bakınıyorsun. Göz göze geldiğimizde beni gördüğüne sevinip gülüyorsun :) Sanki zaman geçtikçe başkalarının kucağında hiç durmayacakmışsın ve bana kol kası yaptırmaya devam edecekmişsin gibi duruyor :)
Saçlarım iyice uzadı ve uzadıkça kıvırcıklaştı. Bonus bonus dolanıyorsun ortalıkta :) Sanırım baban gibi olacak saçların. Yalnız saçlarının uzaması bi açıdan iyi olmadı. İzmir'in cehennem sıcaklarında pişiriyor o saçlar seni :/
Geceleri yatmak bilmiyorsun, sabahları kalkmak bilmiyorsun bu ay. Genelde gece 1'i görüyorum seni uyutacağım diye :) Neyse ki gece sadece iki kez uyanıyorsun da ben de deli uykusuz kalmıyorum.
Artık tam mıncırmalık kıvama geldin. Nitekim seni kim görse mıncırmaya başlıyor :) Özellikle bacaklarını öpmelere doyamıyorum.
Ellerin hala en favori emziğin ve evet hala emzik almıyorsun. Sanırım ben de denemekten yoruldum, denemiyorum artık. Napalım senin hayatın senin tercihin :D
Son 15 gündür falan banyo yaparken ağlamıyorsun. Su, bu sıcaklarda seni rahatlatıyor o yüzden diye düşünüyorum. Ama bu sayede tekrar suyu sevmeye başladığını düşünüyorum. Çok şükür.
Ayna karşısında oyun oynamaya bayılıyorsun. Ne gülücükler, ne çığlıklar :)
19.06.16 - İlk babalar gününü kutladın. Nicelerini kutla kızım.
Bizim hikayemiz...
Çarşamba, Mayıs 25, 2016
Unknown
4 Comments
Çarşamba, Mayıs 25, 2016 Unknown 4 Comments
En son 40+4 'ü yazmışım buraya. Belki de yarın seninle buluşuruz demişim Çakıl'a. Çünkü 40+4'teki kontrolümüzde doktorum suyun biraz azalmış, yatışını yarın yapalım, suni sancı ile normal doğumu deneyelim dedi. Tabii hemen ertesi gün için böyle bi şey beklemediğimden biraz şaşkın, biraz panik, biraz endişeli, biraz mutlu yani karmakarışık şekilde ayrıldık doktordan.
Annem ve babamla gitmiştik o gün doktora. Tabii onlar da aynı duyguları paylaştılar benimle. Biraz sakinlemek için kendimizi sahile attık. Kafayı toplamaya çalıştık, ne kadar başarılı olduk orası tartışılır :)
Eve dönünce valizleri son kez kontrol ettik, eksikleri tamamladık. Akşam Aybars geldi. İçerdeki Çakıl'ın tekmelerini son kez hissetiğimizi bilerek bol bol sevdik.
Ertesi gün sabah 6'da hastanedeydik. İşlemleri tamamlayıp odaya çıktık. Önlüğümü giydim, kanımı verdim. Lavman yapıldı. Ardından NST'ye bağlandım ve 7.15'te suni sancı için serumu taktılar. Geç yatıp erken kalktığım için oldukça uykusuzdum. Arada uyukladım. Suni sancı verildikten 1 saat sonra sancılarım başladı, yani 8.15 gibi. NST'deki her şey normal göründüğü için çıkardılar. Yürmeme ve pilates topuyla egzersiz yapmama izin verdiler. Ardından 9.50'de ilk açıklık kontrolüm için ebe geldi, 1.5 cm açılmıştım. Gayet iyi olduğunu söyledi ve gitti. Ben tekrar gezinmeye devam ettim, ara ara da pilates topunda zıplıyordum. 11'e kadar böyle devam etti. Sonra tekrar NST'ye bağlandım. Her şey normal dedi ebe. Zaten sürekli NST çıktılarını doktoruma gönderiyorlardı. Doktorum da aynı hastanede görev yaptığı için endişeli değildim. 11.30 gibi NST'yi çıkarmalarını yürümek istediğimi söyledim. Biraz daha durması gerekiyor dediler. Tamam dedim. Bu arada sancılarım artmıştı ve sıklaşmıştı. 3 dk'da 1'e düşmüştü. 12 gibi tekrar açıklığa bakmak için geldi ebe. Ben emindim 4-5 cm açıldığıma ama 1.5 cm hala dedi ebe. O an hah dedim, akşama kadar olmayacak bu doğum yandık :) Epidural fln da takılmamıştı zaten henüz. 1.5 cm'in neyine taksınlar zaten. Hala da NST'deyim, neden çıkarmıyorsunuz sıkıldım dedim. Bebeğin kalp atışları biraz düzensiz o yüzden kontrol altında tutuyoruz dediler. Zaten suni sancıyı da kesmişler bebek daha fazla strese girmesin diye. Tabi düzensiz lafını duyunca ben biraz panik oldum. Neyse ki 12.30'da doktorum geldi bu sefer. Açıklık kontrolü yaparken suyum geldi ve o sırada ebeye mukonyum da geldi dediğini duydum. Tabii mukonyumun bebeğin kakası olduğunu bildiğim için dedim sezeryan mi Vedat bey? Gözlerimin içine baktı ve riske atmayalım hemen alalım sezeryane dedi. Benim zaten o an düşündüğüm tek şey sağlıkla doğsun da nası doğarsa doğsun olduğu için tamam alalım hemen o zaman dedim.
İşte o andan sonra bi koşturma başladı. Ameliyathane kontrol edildi. 15 dk içinde ameliyathanedeydim. İnerken çok korkuyordum, bunu çok net hatırlıyorum. Normal doğumu beklerken aniden sezeryane dönmüş olmasının şoku da bi yandan derken ağlayarak girdim ameliyathaneye. Hemen önlüğümü giydirdiler. Belime epidurali takıp spinal anesteziyi yaptılar ve belden aşağım yavaş yavaş uyuştu. Bu arada başımdaki asistanlardan biri sürekli benimle konuşup şimdi şu yapılıyor şimdi bu yapılıyor diye bilgi verdi. Sonra doktorum geldi ve direkt amelitaya başlamış. Ben sanıyorum hala bekliyolar. Sordum başladınız mı diye, evet 5-6 dk sonra çıkacak bebeğiniz dediler. İşte o andan itibaren onun sesini duymayı bekledim. En son asistan şimdi karnınıza biraz güç uygulanacak ve bebeğiniz çıkacak dedi ve Çakıl'ın sesini duydum. O an yaşadığım duyguları kelimelerle anlatabilmemin imkanı yok. Sadece kızım kızım diye sayıkladığımı ve böğürerek ağladığımı hatırlıyorum. Sonra hemen yanağıma getirdiler. Onun o mis tenini tenimde hissetmek ne muhteşemdi, ne gerçek üstü bi şeydi. İşte sonunda doğmuştu, benim bebeğim doğmuştu. İnanamıyordum! Saat 13.41'di.
Sonra Çakıl'ı ameliyathaneden doğum katına çıkardılar ve benim de sabırsız bekleyişim başladı. Çakıl doğduktan tam 1 saat sonra odadaydım ben de. Odaya girdiğimde herkes Çakıl'ın beşiğinin başındaydı, herkesin yüzü gülüyordu. Sonra hemen benim koynuma verdiler, birbirimizin sıcaklığını hissettik. Ne muhteşem duygu Allahım, yeniden doğmuş gibi hissediyormuş gerçekten insan.
Ardından emzirme denemeleri falan derken akşamına sütüm geldi ve o gece Aybarsla hayatımızın ilk 3 kişilik gecesini geçirdik. Çok yorgun, çok uykusuz, çok şaşkın ama çoook mutluyduk. Çakıl'a bakıp bakıp bu bizim mi şimdi diyorduk.
O güne dönüp baktığımda tek keşke dediğim şey doğum sırasında Aybars da yanımda olabilseydi oldu. Keşke yanmda olabilseydi de, o perdenin arkasında tek başıma beklerken elimi tutabilseydi.
Evet çok normal gelişen bir doğum olmadı benimkisi. Ama normal doğumu beklediğim için hiç pişman olmadım. Hiç korkmadım normal doğumdan. Olması gerekeni böyle bunun diye motive ettim kendimi hep. Ben en azından denedim. Olamadı orası ayrı. Doğum yaklaştıkça hep ikimiz de sağlıkla atlatalım da gerisi boş dedim hep. Çok şükür öyle de oldu.
Umarım bebeğini merakla bekleyen herkes sağlıkla kucağına aldığı günü görür... Keşkesiz doğumlar yaşar...
3. Ay
Salı, Mayıs 24, 2016
Unknown
0 Comments
Salı, Mayıs 24, 2016 Unknown 0 Comments
Anne...
Pazartesi, Mayıs 09, 2016
Unknown
0 Comments
Pazartesi, Mayıs 09, 2016 Unknown 0 Comments
2.Ay
Cumartesi, Nisan 23, 2016
Unknown
4 Comments
Cumartesi, Nisan 23, 2016 Unknown 4 Comments
Seni koyduğum yerde kendi kendine biraz daha fazla vakit geçirmeye başladın, mesela bulaşık makinası yerleştirme zamanı kadar :) O sırada bol bol kendi kendine konuşuyorsun :)
Akşam saatlerinde huysuzluk yapmaya başladın. Seni uyutana kadar babanla bana kol kası yaptırıyorsun. Bu saatlerde omuzda değil, yüzün dışarı bakar şekilde ve gezinerek taşıtıyorsun kendini. Akşamları biraz pert oluyoruz bu yüzden, üstelik sen cin gibi bakınırken :)
Geceleri 23-24 gibi yattığında sabah 6-7ye kadar deliksiz uyuyup, bizi çok sevindirdiğin ve şaşırttığın günler oldu. Keşke bu istikrarını korusan. Hala gündüzleri 2-4 saat sürebilen blok bi uykun var. Saatleri çok değişken olsa da dileğim hep böyle devam etmen :)
Son zamanlarda seni bana daha çok benzetmeye başladılar. Bakalım önümüzdeki aylarda nası bi değişim göstereceksin. Şu anda o kadar tatlı ve tontiksin ki her gün o yanaklara bi kaç kez dalıyorum kafa göz evet, ha bi de çoraplarını çıkarıp ayaklarını öpüyorum :)
Bu ayki önemli tarihler nelermiş bakalım:
25.03.16 - Hastanedeki ilk gününde yapılan aşılarını saymazsak ilk aşını oldun, Hepatit B. Ateş yapmadı ama gece öyle bi huzursuzluk yaptı ki sen de, tüm gece babanla nöbetleşe seninle ilgilendik. Neredeyse hiç uyumadık, tabi sen de uyumadın :) Sabah olunca üçümüz aynı yatakta iki saat kadar sızmışız :D
28.03.16 - Tuniko.com un yeni ürünlerinin fotoğraf çekimi için Fuar'a gittik. Hava inanılmaz soğuktu ama seni slinge sarıp sarmaladım. Sen de hiç sorun çıkarmadan koynumda uyudun durdun. Böylece meşhur olma yolunda ilk adımını attın :D :D Bak bi kaç tane de foto koyayım aşağıya.
01.04.16 - İlk kez güneşte ellerini ayaklarını güneşlendirdik. Çıplak olmak zaten pek hoşuna gidiyo, o yüzden çok sevdin.
02.04.16 - Babanla beraber merdivenden düştünüz. Çok şükür ki ikinize de bir şey olmadı. Sol bacağında morluk gördüğümüz için hemen hastaneye gittik. Bacağının röntgenini çektiler. Çok hafif bi çatlak olduğunu, ama bi şey yapmaya gerek olmadığını söylediler. Çok korktuk kızım, tüm gün yaşadığımız bu talihsiz olayın şokunu atlatamadık. Ama çok çok şükür baban da sen de iyisiniz. Ama sen o kadar uslu bi kızsın ki bu olay çerçevesinde hiç ağlayıp huysuzluk çıkarmadın. Tüm gün ağladığın iki an vardı. Birincisi ilk düştüğünüzde korkudan(hatta belki o an canın da yandığından), ikincisi hastanede çok acıktığından.
03.04.16 - 40'ımız çıktı. Ben 40 uçurmasını yanlış anlamış olacağım ki o gün seninle baş başa ilk uçak yolculuğumuzu yaptık. Avanos'a anneanne ve dedeni ziyarete gittik. Ayrıca aynı gün bize ilk kez bilinçli bi şekilde gülücükler saçtın.
09.04.16 - Babanın ilk doğumgününü kutladın. Akşam yemeğe gittik ve sen tüm akşam uyudun canım kızım. Ayrıca gündüz seninle ilk kez beraber kuaföre gittik. Sonlara doğru mızmızlansan da günler sonra ben manikür yaptırıp, kaşlarımı aldırabildim :) Teşekkürler meleğim.
15.04.16 - İlk kez agu dedin. O ağzını yerim ben senin!!!
16.04.16 - İlk kez sabaha kadar deliksiz uyudun. Gece 23'te yatıp, sabah 6'da kalktın.
17.04.16 - İlk bira buluşmana gittin :) Ortamın maskotu oldun. Ardından ilk kez Alsancak çimlerde yayılma zevkini tattın. Senin için yorucu bi gündü :)
18.04.16 - Elini emmeyi keşfettin! Ne zaman oyalanmak istesen o eli ağızda görüyorum artık. Elin yerine şu emziklerden birini kabul edeydin daha iyi olabilirdi kızım. O konuda da henüz yılmadım, bakalım sonuç ne olacak :)
40 Günlük Bebekle Uçak Yolculuğu
Çarşamba, Nisan 13, 2016
Unknown
0 Comments
Çarşamba, Nisan 13, 2016 Unknown 0 Comments
1.Ay
Çarşamba, Mart 23, 2016
Unknown
8 Comments
Çarşamba, Mart 23, 2016 Unknown 8 Comments
23.03.16 - Suratıma sıçtın kızım, evet yaptın bunu :D Tam eğilmiş poponu son kez siliyordum ki o sırada hapşurup suratımın ortasına ve yere 1.5 metre uzağa, kaka fırlattın. Zamanlaman süper :D Ama babanla ,y, güldük o ayrı :D
23.gün
Perşembe, Mart 17, 2016
Unknown
0 Comments
Perşembe, Mart 17, 2016 Unknown 0 Comments
A video posted by Pınar Tatlısu Moralı (@pinosh_) on
Çakıl ❤
Pazartesi, Şubat 29, 2016
Unknown
4 Comments
Pazartesi, Şubat 29, 2016 Unknown 4 Comments
40+4
Pazartesi, Şubat 22, 2016
Unknown
0 Comments
Pazartesi, Şubat 22, 2016 Unknown 0 Comments
Brownie Kurabiye
Pazartesi, Şubat 22, 2016
Unknown
0 Comments
Pazartesi, Şubat 22, 2016 Unknown 0 Comments
Yapılışı:
- 200 gr çikolata ve tereyağını benmari usulü erittim.
- Bir kapta yumurta, şeker ve vanilya aromasını 15 dk iyice çırptım. Bu kısım oldukça önemliymiş. Az un kullanıldığı için iyice krema kıvamına gelmesi gerekiyormuş.
- Bu krema kıvamlı hamura oda sıcaklığına gelen erimiş çikolatayı, kalan 150 gr küp küp kesilmiş çikolatayı, unu ve kabartma tozunu ekledim. Malzemeler iyice karışana kadar düşük devirde çırptım.
- Kurabiye karışımını 1 saat buzdolabında dinlendirdim.
- Bir saatin sonunda tatlı kaşığıyla eşit porsiyonlar şekilde alıp yağlı kağıt serdiğim fırın tepsisine aralarında boşluklar olacak şekilde dizdim.
- Daha önce 180 dereceye ısıttığım fırında 10 dk kadar pişirdim ve sonuç:
9ay10gün
Perşembe, Şubat 18, 2016
Unknown
0 Comments
Perşembe, Şubat 18, 2016 Unknown 0 Comments
39+2
Cumartesi, Şubat 13, 2016
Unknown
0 Comments
Cumartesi, Şubat 13, 2016 Unknown 0 Comments
Yarın doğuracak mıyım acaba? sorusunu bugün de kafamdan geçirerek esenlikler diliyorum hepimize :)
Moka Pot ile Kahve Demleme
Pazartesi, Şubat 08, 2016
Unknown
0 Comments
Pazartesi, Şubat 08, 2016 Unknown 0 Comments
38.Hafta - Hastane Çantamda Ne var???
Cuma, Şubat 05, 2016
Unknown
10 Comments
Cuma, Şubat 05, 2016 Unknown 10 Comments
Benzade Konak Cafe
Çarşamba, Şubat 03, 2016
Unknown
8 Comments
Çarşamba, Şubat 03, 2016 Unknown 8 Comments
blogda ara
En Çok Okunanlar
-
Çakılla birlikte çıktığımız ilk yurt dışı tatil olma özelliği taşıyan bu tatilimizden çok memnun kaldık. Bence bebekle yapılabilecek en ra...
-
Yolculuk çoğu zaman heyecanlandırır insanı. Çoğu zaman diyorum, çünkü bazı yolculukları yapmayı istemezsin, mecbursundur ve yaparsın. Böyle ...
-
Bu konuyla ilgili nette aradığımız sorulara net cevaplar bulamadığımız ve hepsini yaşayarak öğrendiğimiz için bu yazıyı yazmayı kend...
-
Aylin. İyi ki tanıdım ben seni. Hayatımda, olaylara bu kadar acayip bakabilen, baktıran, benim hiç düşünmediğim açılardan düşünen, düşündürt...
-
Bendeki melissa tutkusu 2 yıl öncesine dayanıyor aslında. İlk keşfettiğm sıralarda sadece aaaa negzelmiş bunlar kalpli kalpli, rengarenk fal...
0 yorum var:
Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)