14. Hafta
Sanırım artık bir şeyler yazmaya başlamanın vakti geldi de geçiyor bununla ilgili :)
Bundan tam 10 hafta önce, yani tatile çıkmadan 1 gün önce o iki çizgiyi görmemizle başladı her şey ve tüm hızıyla devam ediyor.
Sürpriz bir şey değildi bizim için aslında, zaten istediğimiz ve beklediğimiz bir sonuçtu bu "iki çizgi". Ama işte ne kadar beklenen bir şey olsa da, gördüğün anda ne yapacağını, ne hissedeceğini, bu durumun gerçekliğini falan kavrayamıyormuşsun. Bir de tabii bizim bu duruma oldukça temkinli yaklaşmamız da bu kavrama ve kabullenme sürecini biraz uzattı. Sonuçta testin pozitif çıkması, orda gerçek bir bebek oluştuğunu garantilemiyordu. Nitekim 7. haftada kalp atışını duyana kadar da kendimizi duygusal olarak frenledik diyebilirim.
Kalp atışı demişken, duyduğum ilk anda hissettiğim şey tam olarak hala gerçekliğine inanamamak oldu. Gerçi şu haftaya kadar ultrasona girip, kanlı canlı insan haline bürünmeye başlayan "bebeğim"i, hala gerçekten benimle aynı bedeni paylaşan biri olarak göremiyorum. Bir tekme, karnımda gerçek bir büyüme görene kadar da inanamayacağım sanırım :)
Evet bence, karnımda henüz gözle görülür bir değişim yok. Çünkü ben zaten normalde göbekli bir insanım. Normal zamanda bile o göbeğin şişkinlikten ne boyutlara geldiğini bildiğimden, onun hala göbek mi bebek mi olduğundan emin olamıyorum. Ama hala çok büyük bi kısmının göbek olduğundan eminim. Zavallı yavrucak, umarım içerde kendine yer bulabiliyordur :D
Bu arada şu ana kadar sadece 2 kilo almış olmam benim için bir mucize bence. "Umarım 15 kiloyu aşmam" şu anki tek temennim bu anlamda :)
İlk trimesterda(ilk 13 hafta) görünen klasik belirtilerin çoğunu yaşamadım. Yani mide bulantısı, baş dönmesi, aşerme ve bazı şeylerden tiksinti durumları olmadı bende. Bu yüzden kendimi şanslı kategorisine koyuyorum. Ama şu halsizlik ve sürekli uyuma isteği durumu ilk haftalarda resmen hayatımı zorlaştırdı. Serviste, evde, işte, dışarı çıktığımızda tek istediğim şey yatıp uyumaktan başka bir şey değildi. Neyse ki o günlere nazaran çok daha iyi durumdayım son zamanlarda. Ama kendimi yorunca hoooop yine uyku basıyor. Bu durum artık son bulsa çok iyi olur :)
Aşermedim dedim ki hakkaten canım hiç bir şey çekmedi. Hatta tatlı delisi olan ben, tatlıdan uzaklaştım. Her şeyi tahmin edebilirdim ama bunu cidden tahmin edemezdim. Yaz gelince her akşam dondurma yeme isteğiyle dolan ben, bu yaz o kadar az dondurma yedim ki hala inanamıyorum. Ayrıca neredeyse hafta 3-4 kez önünden geçtiğim ve bayıldığım cheseecakeciye de henüz uğramış değilim! Heralde şu süreçte başıma gelen en iyi şeylerden biri tatlıdan uzaklaşmam oldu :)
Yeme düzenimde aşırı bir değişim yok. Sadece et, balık yemeye daha çok dikkat ediyorum. Zararlı olacağını tahmin ettiğim şeylerden uzak duruyorum. Ama tabi haftada bir abur-cubura yönelebiliyorum. Mümkün olduğunca süt, yoğurt, kefir, meyve tüketmeye çalışıyorum. Hamileyim diye her şeye saldırmıyorum çok şükür :) Ara-sıra canım rakı ve şarap çekmiyor değil. Ama dayanılmayacak gibi olmuyor neyse ki.
Bu süre içinde internetten olur-olmaz her şeyi araştırmadım, okumadım. Telefonuma Baby Center My Pregnancy App'i yükledim öncelikle. Ordan hafta hafta olan değişimleri takip edebiliyorum. Bir de Türkçe bir kaynaktan online takip için Gebelik.org hafta hafta gebelik kısmına bakıyorum arada. Bir tane de kitap aldım. Ara ara onu okuyorum evde. Ek olarak da severek takip ettiğim ve kendi süreçlerini yazan pozitif blogger arkadaşlarımın yazılarını okuyorum. İnsan bu süreci yaşamış arkadaşları neler hissetmiş, neler yapmış merak ediyor :)
13.Haftadan bi foto. Elbise bol mol ama pek bi göbek yok işte yine de görünürde :)[/caption]
Geçtiğimiz 13 hafta içinde bir kenara not etmezsem olmaz dediğim bazı özel günler zamanlar oldu. İşte onlardan bi demet:
5.Hafta: İki çizgi. İlk heyecan. İlk ne yapacağını bilememezlik. İlk tatil. İlk kez gidilen yerler. Dolaşırken sürekli dikkatli adımlar atmak. Tatil öncesi planlanan yamaç paraşütü yapmaktan vazgeçmek. Tatilde içki içememek. Tatilde her akşam erken yatmak istemek, çok yorulmak :)
7.Hafta: İlk düğün. Henüz ailelere bile söylemediğimiz için düğünün başında eline bir kadeh blush alıp, tüm gece onla dolaşmak :) Salata yiyememek.
8.Hafta: Evlilik yıldönümümüzün 3. senesini iki değil, üç kişi kutlamak <3
10.Hafta: Ramazan bayramı hediyesi olarak, anne-baba-kardeşlerle durumu paylaşmak, herkesin çok sevinmesi ve ürkütücü şekilde kısa zaman önce herkesin bebeği rüyasında görmesi, içine doğması!
12.Hafta: İkili tarama testi. Cinsiyeti öğrenememek. Ama zaten çok da merak etmemek. Tek istediğinin ve düşündüğünün sağlıklı bir bebek olması. Ardından sonuçların normal çıkması. Bunun üzerine yakın arkadaş ve akrabalarla durumu paylaşmak. Yine mutluluk patlamaları, yine sevinçler :)
13.Hafta: Uzun süreden sonra tekrar spora dönmek. Haftada iki kez kişisel antrenörle çalışmalara başlamak, bunun çok iyi hissettirdiğini görmek. Daha büyük bir eve çıkmaya karar vermek. Aramalara başlamak.
Oldukça uzun bir yazı oldu. Ama işte üşenmenin sonucu bu, buraya kadar da okuyoan varsa gözüne sağlık :D Bundan sonra hafta hafta güncellemeler yapmak istiyorum. Bir cümle de olsa bir şeyler yazmam gerekiyor, çünkü yazmazsam uzun süre sonra unutacağım çoğu şeyi. Böyle bir süreci unutmak istemez bi insan diye düşünüyorum.
En kısa sürede bebek göbeği fotosu koymak ümidiyle :) :)
p.s. Bu yazıyı blog dışında bir yerde paylaşmıyorum. Şimdilik sadece takip edenler haberdar olsun istedim :) Bakalım kimlerden ses çıkacak :)
12 yorum var:
Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)