Günübirlik Kos Adası

Pazartesi, Temmuz 07, 2014 Unknown 1 Comments

Resmen gezi blogu oldu benim emektar. Aklımda bi sürü fikir var ama hayata geçirecek girişimci ruh yok hiç bu sıralar, yalan yok! Neyse devam etsin edebildiği yere kadar bakalım böyle :)

19 Mayıs'ın pazartesi olmasından dolayı 3 günlük tatil planını Yalıkavak'ta yazlık için yaptık. Hazır oraya kadar gitmişken ve vizelerimiz de varken şu Kos'u bi koşu gidip görelim dedik, yeni tatil ekürilerimiz olan kayınvalidem ve kayınpederimle beraber :)

Dediğim gibi zaten schengen vizemiz vardı dördümüzün de, o yüzden vizeyi nasıl alacağına dair soruların olduğu için bu yazıyı okumaya geldiysen yanlış yerdesin :) Ama olsun ben onu başka yerden öğrenirim, senin engin deneyimlerinden faydalanayım hazır gelmişken diyosan da başımın üstünde yerin hazır bak :)


Bodrum Yolcu Limanı'ndan görünen Kos. Hala bu adaların nasıl olur da bizde kalamadıklarına hayret ediyorum. Dibimiz ya dibimiz!


Yukarda da söyledim, Kos'a Bodrum'dan geçtik. Feribot biletimizi bir kaç hafta önce almıştık internetten, gidiş-dönüş 23€. Feribota bineceğimiz yere gidince de rezervasyonu yaptığımız ismi söyleyip biletleri teslim aldık ve pasaport kontrol kuyruğuna girdik. Bu arada ordaki vezneye de 15 liralık yurtdışı çıkış harcını yatırdık. Kotrolden sonra yukarıdaki feribotta yerlerimizi aldık. Saat 9.30 gibi hareket etti feribot.


Yaklaşık yarım saat süren yolculuktan sonra Kos'taydık. Yine bir pasaport kuyruğu bizi bekliyordu. Zaten günübirlik Yunan adası ziyaretinin özeti "kuyrukta beklemek" olarak yapılabilir bence. Aynı çileleri dönüş pasaport ve duty-free kuyruklarında da çekiyorsunuz çünkü. Bir de az buz bi zaman değil beklediğin süre. Çünkü tek seferde neredeyse 300 kişi aynı anda giriyorsun o kuyruğa ve sadece 2 kontuar çalışıyor!!! Sen düşün artık :)




Kos limanın hemen yanında bir kale var. İstersen içini gezebilirsin ama biz tercih etmedik. Foto çekilmeyi tercih ettik :)


Şu gördüğün kırmızı şeritli yol bisiklet yolu ve tüm adada var. Zaten acayip çok bisiklet kullanan vardı. Bi sürü de bisiklet kiralayan yer var zaten. İstersen kirala mis gibi gez adayı. Süper bi ulaşım yöntemi bence :)


Kale bölgesinin arka kısmında kalan bir antik şehir.



Bu yukarıdaki de meşhur Hipokrat ağacı. Hipokrat'ın öğrencilerine bu ağaç altında ders verdiği söyleniyor. Gördüğün gibi çok yaşlı bir ağaç.


Saçımın asimetrik şeklinden ötürü hipster olarak damgalanan bana bu t-shirt yakışmazdı da ne yakışırdı diye soruyorum sana???


Bodrum'a her gidişimde almaya yeltendiğim ama pahalı olması sebebiyle alamadığım süngerlerden aldım sonunda. 2 adet kalitesi yüksek(kalite kaliteymiş bunlar, düşük kaliteli olanları boş ver) orta boy süngeri biraz pazarlık sonucu 15€'ya aldık. Bir tane de minik peeling süngeri gibi bi şey hediye etti kadın. Kaleye giden köprünün hemen altındaydı aldığımız yer. İnince Bodrum çarşıda sorduk aynısından, bi tanesi 45 lira dedi :) Sünger almak için Kos doğru yer yani :)



Hah işte süngerler şu köprünün altında solda satılıyodu :)


Sıcakta adayı turlamak zor olacağı için yukarıdaki ücretsiz trene binip merkezi turladık. Yarım saate bir merkezden kalkıp, yarım saatlik bir turla gezdiriyor. Genel bir tur için çok mantıklı.


Ay yoruldum az dinleneyim şöyle!






Kos'un merkezindeki ara sokakları Alaçatı'yı anımsattı bana. Gerçi sanırım Ege'deki tüm küçük yerlerin sokakları birbirine benziyor. Dar sokaklar, arnavut kaldırımı, kenarlarda taş evler ve o evleri sarmalayan o güzelim begonviller. Ege seni çooook seviyoruuuuuuum!!!!!




İşte şu yukarıdaki huzur dolu fotolar beni benden alıyor. Balıkçı tekneleri ve sakin bir deniz. Çok güzel değil mi sence de??





Bak buraya kadar okudun ve hiç mi hissetmedin bir yemek fotosunun yokluğunu? Ama panik yok, işte burdalar :D


Şu kendi mürekkebiyle pişen mürekkep balığı ne güzel bi şeymiş arkadaş. Bir de meşhur flambe peynir var. O da çok lezizdi.



Sanırım en olmazsa olmaz yiyecek kalamar dolmaları. Deneyin efenim. Tabi yukarıda dikkatini yeni rakı bardağının çekmiş olması lazım. Bu bardakta uzo içtik evet :)

Bizim gittiğimiz bu restoranda Türkçe konuşan bir kadın çalışan vardı. Oldukça yardımcı oldu. Türklerin damak tadına nelerin uyduğuna dair bilgiler verdi, uğraştırmadı bizi :)



Şımarık!



Fotağraf çekmek ciddi bir iş sonuçta.


Bi şey anlarsan bu da hesap, 4 kişilik, euro cinsinden. Aslında herkesin bağrınıp durduğu gibi çok da ucuz değil bence deniz ürünleri Yunan adalarında. 



Bir de böyle yerler var ki gidip oturmaya kıyamaz insan, saatlerce izlese yeter!








Yemek sonrası ara sokakları arşınlamakla geçti günün kalanı. Bir de poz vermekle :)






Kos'ta dikkatimi en çok çeken diğer bi şey de adanın aşırı yeşil olmasıydı. O kadar çok ve büyük ağaç var ki adada, gölde bulmakta hiç zorluk çekmiyorsunuz. Ya yeşil ne güzel şey, keşke Türkiye'de de kıymeti bilinse :(



O kadar gezmeden sonra kan şekeri düşen Moralılar soluğu dondurmacıda alır!


İnsani boyutta değil, topu topu 2 top bu dondurma sadece 4 çeşit. Sen sen ol 1 topla yetin, açgözlü olma ;)


Denize girmedik biz 1 gün geçireceğimiz için. Zaten 1 günde ancak çevre gizilip dolaşılabiliyor. Ama bana sorarsan adanın önemli antik kısımlarını gezmek ve denizin tadını çıkarmak için 3 günlüğüne gelmelisin buraya. Biz şimdilik güle güle şirin Kos diyip, ayrıldık adadan. Eğer ki Bodrum'da tatil yapıyorsan ve vizen de varsa, değişiklik iyidir diyip gelebilirsin. Pişman olmazsın kesinlikle.

You Might Also Like

1 yorum:

  1. Fotoğraflar çok güzel çıkmış Pinoshcuğum.
    Kos'un Bodrum'a çok benzediğini düşünürdüm hep. Zaten o yüzden ertelenir değil mi :) Vize varken gitmek çok cazip geldi cidden..

    YanıtlaSil

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)