Ve yaz bitti...
Dün itibariyle İzmir'de de yaz bitti. Hırkayla çıktığımda dışarı, üşüdüm!
Bu yaz çok gezdim, herkesin artık bi haftasonu da evinde otur sölemlerinden çok bıktım. Arkadaşım İzmir'in 38-40 derecedeki delirtici sıcağında evde oturup napcam çok afedersin. Malak gibi klima karşısında otursam elime ne geçecek ha, bi söyle ya bi söyle!!! Düşünmeden konuşuyo bi de evde otur diye cık cık cık ya!!! :)
Ohhh içimi döktüm rahatladım. Şöyleeeee bi Instagram derlemesi yapayım da yazı özetleyim kendimce. Hayır yapmayanı dövüyolarmış çünkü, ondan yani.
Hadi gel takip et sen de beni bence, çok eğlenceliyim valla bak :) pinosh_ olarak bul beni şekerim.
Alaçatı ve Çeşme'yi birden fazla kez ziyaret ettim.
Sokaklarını arşınladım.
KafePi ve Solemare'de Aya Yorgi'nin keyfini çıkardım.
Asma Yaprağı'nın birbirinden güzel Ege yemeklerine bayıldım.
Çatkapı Konukevi'nin dekorasyonuna, sahiplerine ve kahvaltısına aşık oldum.
DIRENDIM!
Haziran sonunda iş için Danimarka'ya gittim.
Horsens adında şirin bir şehrinde kaldım.
Havanın 22.30 civarında kararmasına ve havanın o mevsimde ne kadar soğuk olduğuna şaşırdım.
İzmir'e bir türlü açılmayan H&M'in otelimin karşısında olmasına sevindim, ve bol bol alış-veriş yaptım :)
Bu kadar yeşili bir arada görmediğimi farkettim.
Mokai ismindeki meyve aromalı biralarıyla tanışıp, çok sevdim.
Bi sürü arkadaşımı evlendirdim.
En önemlisi canım kardeşimi evlendirdim.
Hepsine ömür boyu mutluluklar dileyip, mutluluklarıyla mutlu oldum.
Bisiklere bindim.
Bol bol limonata içip dondurma yedim.
İndirimleri kaçırmadım.
Yeşili ve hayvanları ne çok sevdiğimi bir kez daha anladım.
İstanbul'da yaz yağmuruna yakalandım.
Çok içip, çok eğlenip, çok dağıtıp, çok pis sarhoş oldum :)
Sevdiklerimle vakit geçirdim, iyi ki varlar dedim.
Yine iş için İstanbul'a gittim.
Otelin minik hediyesine bayıldım.
İstanbul trafiğinden psikopata bağladım.
Bosphorus Brewing Company'nin biralarının bazılarını çok beğendim.
Armaggan Sanat Galerisi'ndeki sergi için kadeh kaldırdım.
Günün yorgunluğunu blush'la atmaya çalıştım.
Ofisin penceresinden İstanbul manzarasına daldım.
Biraları götürdüm :)
Sanata farklı bakış açılarını görmekten mutlu oldum.
Bol bol yüzdüm.
Yalıkavak'ın tadını çıkardım.
Tetktekçi'nin beach partisinde çok eğlendim.
Gitmediğim yerlere gittim.
Sığacık'ın o saf halini çok sevdim.
Ağustos'ta bile buz gibi olan suyunda dondum, ama tadını çıkardım.
Ildırı'da bekaret ne demek çok iyi anladım.
Foça'da çocukların sevinçlerine tanık oldum.
Balıklıova'da haftaiçi iş çıkışı rakı-balık keyfine daldım.
Çok gezince, çok yedim.
Biraz kilo aldım.
Ama çok da pişman olmadım.
Evliliğimizin 1. yılını çok güzel ve eğlenceli bir hediyeyle kutladık. Detaylar için tıkla
Karı-koca bol bol foto çekildik. Bu güzel yazı hiç unutmayalım diye...
Sokaklarını arşınladım.
KafePi ve Solemare'de Aya Yorgi'nin keyfini çıkardım.
Asma Yaprağı'nın birbirinden güzel Ege yemeklerine bayıldım.
Çatkapı Konukevi'nin dekorasyonuna, sahiplerine ve kahvaltısına aşık oldum.
DIRENDIM!
Haziran sonunda iş için Danimarka'ya gittim.
Horsens adında şirin bir şehrinde kaldım.
Havanın 22.30 civarında kararmasına ve havanın o mevsimde ne kadar soğuk olduğuna şaşırdım.
İzmir'e bir türlü açılmayan H&M'in otelimin karşısında olmasına sevindim, ve bol bol alış-veriş yaptım :)
Bu kadar yeşili bir arada görmediğimi farkettim.
Mokai ismindeki meyve aromalı biralarıyla tanışıp, çok sevdim.
Bi sürü arkadaşımı evlendirdim.
En önemlisi canım kardeşimi evlendirdim.
Hepsine ömür boyu mutluluklar dileyip, mutluluklarıyla mutlu oldum.
Bisiklere bindim.
Bol bol limonata içip dondurma yedim.
İndirimleri kaçırmadım.
Yeşili ve hayvanları ne çok sevdiğimi bir kez daha anladım.
İstanbul'da yaz yağmuruna yakalandım.
Çok içip, çok eğlenip, çok dağıtıp, çok pis sarhoş oldum :)
Sevdiklerimle vakit geçirdim, iyi ki varlar dedim.
Yine iş için İstanbul'a gittim.
Otelin minik hediyesine bayıldım.
İstanbul trafiğinden psikopata bağladım.
Bosphorus Brewing Company'nin biralarının bazılarını çok beğendim.
Armaggan Sanat Galerisi'ndeki sergi için kadeh kaldırdım.
Günün yorgunluğunu blush'la atmaya çalıştım.
Ofisin penceresinden İstanbul manzarasına daldım.
Biraları götürdüm :)
Sanata farklı bakış açılarını görmekten mutlu oldum.
Bol bol yüzdüm.
Yalıkavak'ın tadını çıkardım.
Tetktekçi'nin beach partisinde çok eğlendim.
Gitmediğim yerlere gittim.
Sığacık'ın o saf halini çok sevdim.
Ağustos'ta bile buz gibi olan suyunda dondum, ama tadını çıkardım.
Ildırı'da bekaret ne demek çok iyi anladım.
Foça'da çocukların sevinçlerine tanık oldum.
Balıklıova'da haftaiçi iş çıkışı rakı-balık keyfine daldım.
Çok gezince, çok yedim.
Biraz kilo aldım.
Ama çok da pişman olmadım.
Evliliğimizin 1. yılını çok güzel ve eğlenceli bir hediyeyle kutladık. Detaylar için tıkla
Karı-koca bol bol foto çekildik. Bu güzel yazı hiç unutmayalım diye...
10 yorum var:
Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)