Toplu post - 2
Kaldığım yerden devam...PERŞEMBE
Çarşamba sabah Begüm ve Colin Ankara'ya geçtiler. Çok dedim napcaksınız sıkıcı şehirde boşverin diye ama, Begüm Colin'e Anıtkabir'i göstermekte kararlıydı. Eeeeee Mustafa Kemal sevgisi aşılanmalı değil mi ama :) Tamam o zaman dedim durum farklı :)
Zaten Begüm Ankara'da yapacak bir şey bulamazsak sizin o tarafa geçeriz günübirlik demişti. Ne de olsa Kapadokya yani. Çarşamba akşama doğru karar vermişler gelmeye. Bir dizi telefon görüşmesinden sonra gece 1.30 otobüsüne bileti almışlar. Tabi şöyle bir durum oldu. Biz de çarşamba 21.00'da otobüse biniyoruz ama perşembe 9:00'da Avanos'ta oluyoruz. Onlar 6.30 gibi inecekler Avanos'a :) Tabi bu durumda babam devreye girdi ve annemle beraber deli misafir severliklerini ortaya çıkardılar. Neyse kısaca perşembe sabah onlar bizden önce geldi, babam karşıladı onları biz gelene kadar takılmışlar evde. Bu arada Ankara'dan Orçun da katılmış onlara, 3 kişi geldiler.
Biz de geldikten sonra etrafı keşfe çıktık. Önce Avanos'ta çanak - çömlek olayına girdik. Avanos halılarını gördük. Asma köprüden(sadece yayaların kullandığı, zeminin tahtadan olduğu, sallanan köprü) geçtik ve son olarak meşhur desti kebabından yedik. Ardından Paşabağ, Göreme ve Ürgüp turu yaparak günü bitirdik. Eve dönünce babamın süper ötesi sac kavurması ile akşam yemeğini hallettik. Son olarak gençleri otogara götürerek yolcu ettik.
Bayet hızlandırılmış bi Kapadokya turu gibi gözükse de görülmesi gereken temel yerlerin hepsine götürdük. Yorucu ama gayet keyifliydi.
Ne guzel ya, bende gormek istiyorum oralari, birgun gitsem keske :P
YanıtlaSilArtik bol dinlenmeler mi diyim :)))