Sıkıntıdan ne yapacağını şaşırmak!!!

Salı, Mart 31, 2009 Unknown 5 Comments

İş yok abicim ya iş yok. Hayır var da yok. Ama ben biliyorum başıma geleceği. Bunun acısı çok pis çıkacak, çok pis. Ama neyse, şu anın tadını çıkaralım diğğğ mi :)

Kendime yeni bi uğraş buldum: Blog takipçiliği :) Şimdilik 4-5 tane ama olsun. Hoş bunun artması benim açımdan iyi mi olur kötü mü olur bilemiyorum ama :) Çok da kaptırmayım kendimi ben bu işe en iyisi.

Tanımadığın insanların hayatlarını takip etmek de garip bir şey yahu. Sanki gözetliyormuşum, yanlış bir şey yapıyormuşum gibi hissediyorum :) Ama çok ilginç ve değişik şeyler de öğrenmiyor değilim.

Hadi bakalım, biri bizi gözetliyor başlasın. Ahauhauah :))

5 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

Yerel seçimler sonuçlandı..

Pazartesi, Mart 30, 2009 Unknown 4 Comments

Aylardır sokaklarda, meydanlarda sürüp giden seçim kargaşası dün nihayet sonlandı. İzmir yine cumhuriyet ve laikliğin sonuna kadar, yıkılmayacak kalesi olduğunu gösterdi. Oylar bölünsün diye atılan onca taklaya rağmen, AKP tek bir belediyeyi bile alamadı :) Daha da gelme gavur İzmir'e :))

Onun dışında çoğu yer yine AKP'nin. Ama genel seçimle kıyaslayacak olursak, oylarında hayli düşüş var. Mesela Akdeniz ve Ege kıyılarından aldığı hiç bir yer yok. Ama Anodolu içler acısı elbette. Neyse yavaş yavaş küçülecek alanı, inanıyorum ben buna. Hala umutlarım var benim. Onun dışında İstanbul başa baş gitti, önemli bir oy aldı CHP ama yetmedi maalesef. Ankara konusuna hiç bulaşmak istemiyorum aslında ama iki çift laf etmeden geçemeyeceğim. Gecenin bi yarısı elektriklerin kesilmesi, sandık görevlileri olmadan oyların araçlarla taşınmak istenmesi falan filan. Yine allem etti kallem etti bu Gökçek, aldı Ankara'yı.

Aha bunlar da sonuçlar:

4 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

Bayrak

Pazar, Mart 29, 2009 Unknown 0 Comments

Bu oyun bi kaç gün önce yaptığım listede yok. Çünkü son anda aldım biletini ve gitmeye karar verdim. Seko ve şüko almışlar bileti, dediler kadro süper bilet bulabilirsen gel sen de. Ben de cumartesi günü dışarı çıktığımda şansımı denedim, meğer varmış bilet. Hatta şansa bak ki bizimkilerin yanındaki koltuğu almışım. Tek kalan bir biletti zaten :))

İsmet İnönü Sanat Merkezi'ndeydi oyun. Ama oranın bir tiyatro salonu olmadığını düşünürsek akustik çok kötüydü. Hadi biz orta taraflarda oturuyorduk duyabildik sesleri. Ama arka tarafta oturanlar ne yaptı bilmiyorum. Ayrıca o kadar çok öksüren kişi vardı ki, bi ara kriz geçirecektim. Ne dikkat kaldı ne bi şey. Ama oyun çok güzeldi. Özellikle oyuncular mükemmeldi. Zaten sırf onlar için bile gidilirmiş yani :) Okan Yalabık da vardı ki oyuncular arasında kendisini pek severim, pek tatlı bi insan :)

Konusu ise çok da sıradışı değildi. Oyuna girdiğimizde konuyla ilgili en ufak bir fikrimiz yoktu. İyi de oldu aslında, merakla izledik. Aldatılan bir kocanın sinirine hakim olamayıp karısının boğazına sarılmasıyla olaylar gelişir. Aile içinde geçen gelişmeler anlatılır.

0 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

Testosteron

Cumartesi, Mart 28, 2009 Unknown 0 Comments

İlk tiyatro macerası bu oyunla başladı. Sabancı Kültür Merkezi'nde oynandı. Salon tamamen doluydu. Oyun 2 perde olmasına rağmen 3 saat sürdü. Genel anlamda gayet eğlenceli ama bir o kadar da bel altıydı. Oyun Atölyesi'nden çıkan bir oyun.

Tanıdık yüzler hayli çoktu ve oyunculukları tartışma götürmeyecek derecede iyiydi. Konuya gelecek olursam, erkeklerin kadınlarla olan ilişkileri 7 erkek arasında bazen kanlı bir kavga ile, bazen bilimsel diyaloglarla bazen de sadece küfürleşmeyle tartışıldı. Sonuç: kadınlar bir şeyi istiyorlarsa alırlar oldu :))

0 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

Tiyatroya gidiyoruuuzzzzz

Perşembe, Mart 26, 2009 Unknown 2 Comments

Dünya Tiyatrolar Günü kapsamında İzmir'de tiyatro dolu bir hafta başlıyor. Sene içinde yüksek fiyata gelen oyunlar bu hafta içinde gayet uygun rakamlara düşmüş. Tabi böyle bir fırsatı kaçırmak bize yakışmaz. Bugün gittim 3 oyuna bilet aldım, şimdilik :)
1. Oyun Atölyesin'den, Testosteron
2. Tiyatro Fora'dan, Kumsal
3. Tiyatro Talimhane'den, Aldatma

Biletler tükeniyor bu arada, acele etmem lazım. Yarın gideyim de kaldıysa bi kaç tanesine daha alayım bari :)


Her oyundan sonra yorumlarımla buradayım, beklerim :)

2 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

Kürkçü dükkanı..

Çarşamba, Mart 25, 2009 Unknown 4 Comments

Küçük tilki pın kürkçü dükkanına geri döndü. Bu şehirden her ayrılışımda, ne kadar da çok sevdiğimi bir kez daha anlıyorum. İzmir'i seviyorum...

Küçük kaçamağıma geri dönecek olursam, keyifli geçen 2 günün ardından biraz yorgunluk ama karşılığında ruhun rahatlaması şeklinde bir tutumla haftaya başladım. Cumartesi gün tam anlamıyla süper hareketli geçti. Kimleri görmedim ki...

Sabah kahvaltısında, sabahın köründe begümcan ve cecayı bi güzel uyandırdım. Yasmeyi de çağırmıştık zaten, o da geldi yine sabahın köründe. Mükellef bi sofra hazırlandı, begüm bizi bildiğin besiye çekti o 2 saatte :) Yasme ile lise arkadaşlarından gelen son dedikodularımızı paylaştık :) Bol bol güldük, eğlendik, öğlene kadar çok güzel kahvaltı+türk kahvesi sefası yaptık. Ohhh mis...
Ardından yasme başka işleri olduğu için bizden ayrıldı. Kızlar da beni Pierre Loti'ye götürdüler. Yıllardır gitmek istediğim bi yerdi, iyi oldu. Tabi teleferikle çıkmayı seçmek zorunda kaldık, çünkü hava gayet soğuktu. E benim yükseklik korkum nedeniyle gerilimli dakikalar yaşadık, ama ne de olsa yenmeye çalışıyorum di mi :) Güzel manzaranın karşısında çaylarımızı içtik ve gençlerle buluşmak için Taksim'e doğru yola koyulduk.


Taksim'deki yolculuğum Uçan Ev ile başladı. Ha öncesinde oraya giderken 3-5 tane şal aldım Taksim'in o pasajlarından :) Uçan evde ömür, mahinur, halil ve dilekle buluştuk. Biraz takıldıktan sonra orda, ben Küçük Beyoğlu'na gidelim diye tutturdum :) Memduhla da buluşup gittik. Favorim olan Apple Mojito'dan içtim tabiki, ama çileklisi de fena değilmiş :) Gayet kalabalık olan grubumuzla bol bol güldük, eğlendik, sohbet ettik, yemeğimizi yiyip ayrıldık. Çok çok keyifliydi benim için.Bu güzel fotodan sonra ayrılmak için vedalaştık. Herkes kendi yoluna gitti. Biz de memduhcuğumla biraz daha takılalım dedik. Gezinirken bi kafe gördük, sıcak şarap varmış. Dedim ben hiç içmedim, hadi girelim o zaman dedi :) Çok özlemişim keratayı ya, onun o güzel sohbetini bu kadar özleyeceğimi bilmezdim. Her şeyden konuştuk, dertleştik... Ardından gülsedlerle buluşmaya gittim. Bu arada sıcak şarap olayını cidden çok beğendim. Böyle tarçınlı falan, çok güzel oluyomuş. Mmmmmmmm :)

Gülsedlerle buluşup yine biraz bi yerlerde oturduktan sonra eve gittik. Tabi bu kadar aksiyonlu bir günün sonunda, eve gittim ve anında yattım :)

Pazar sabahı yine güzel bir kahvaltının ardından, dışarı çıktık. Cevahir'e gittik. Hayvan gibi büyük bi alış-veriş merkezi. Şaştım kaldım doğrusu :) Orda takıldık, birer kahve içtik ve ayrıldık. Annanemlere doğru yola koyuldum. Tabi geldiğimi bilmiyorlardı, sürpriz yaptım. Nasıl sevindiler nasıl sevindiler anlatamam. Çok özlemişim zaten, iyi ki uğramışım görmek için. Akşam saat 10da da ayrıldım evden, İzmir yollarına düştüm yeniden :)

Lazım lazım arada böyle kaçamaklar. Hep bi yere çakılı kal olmuyor. Bakalım bir sonraki durak nere olacak :)

4 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz :)

Cuma, Mart 20, 2009 Unknown 0 Comments

Hadi bakalım ben şimdi gidiyorum. Bi gezip geleyim, İstanbul'u fethedeyim, canciğerlerimi göreyim, sonra da kös kös döneyim yuvama.

Ama çok seviyorum ki ben İzmir'i, dönerim ki hep buraya, hiç bırakmak istemem ki. Sığınırım ki hep onun kollarına, severim ki ben onu çok :)

Kaçtım!!


0 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

Bit artık!!!

Perşembe, Mart 19, 2009 Unknown 0 Comments

Bitsin artık şu diş sorunum ya!!! Hayır ben bıktım gitmekten onlar bıkmadı şu gün tekrar gelin demekten. Diş hekimi olaydım keşke, ne güzel okula gitmişken yaptırıverirdim :) Sebebe bak ya, böyle bi sebepten dolayı insan diş hekimi olmak ister mi :D

Yok yok sinirlerim bozuk ondan saçmalıyorum böyle. Ama yine de yarın İstanbul'a gidecek olmam beni yatıştırıyor...

0 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

Yıllar sonra..

Cuma, Mart 13, 2009 Unknown 4 Comments

Senelerdir görmediğin bir dostu gördüğünde sanki araya o yıllar hiç girmemiş gibi sohbet edebilmek, gülmek, yeni yaşamları anlatmak - anlamak meğer hiç de zor değilmiş. Bilakis gayet de kolaymış ve çok keyifli bir şeymiş.

Gülcancığımla buluştuk dün. Lisede sadece 1.5 yıl kadar bir mazimiz olsa da çok sağlam bir bağ kurmuş olmalıyız ki, yıllar önceki sıcaklığı yine hissettim. Tabi 5 yıl boyunca aynı şehirde olup birbirimizden zerre kadar haberimizin olmayışı tam bir rezillik olsa da çok keyifli vakit geçirdik. Ha bu arada aynı şehri geçtim, aynı kampüsteymişiz ve hatta ortak arkadaşlarımız bile varmış. Hehe, sanırım rezillik düzeyi gittikçe artıyo :))

Ama tabi lisede aramızda 1 sınıf olması ve cep telefonu, msn vb. gibi iletişim araçlarının yaygın olmaması nedeniyle kaybetmiştik birbirimizi. Ama feysbuk sağolsun(!) bizi buldurdu birbirimize :D Tamam tamam hadi itiraf ettim, bazen işe yarıyor şu meret!!

Yaaaaa, görüyo musun sen şu işi. Kim bilir daha kimlerle bu kadar yakın oldum ama haberim bile olmadı...

4 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

İstanbul yolcusu..

Pazartesi, Mart 09, 2009 Unknown 0 Comments

Bu kızın yine İstanbul'a gidesi gelmiş. Hadi gideyim, ne duruyorum demiş. Gitmiş biletini almış, 20 mart gecesi gidiyomuş :))

Son yolculuğumun İngiltere'ye olduğunu ve aradan 4 ay geçtiğini farkettiğimde dehşete kapıldım. O kadar olmuş mu yahu İzmir'den çıkmayalı dedim. Ve hiç düşünmeden İstanbul planımı yaptım :) 2 gün falan ama olsun yine de değişiklik değişikliktir.

Bizim İzmir tayfasıyla görüşmek lazım. Özlem, Cumhur, Onat, Doğukan, Mesut, Ömer ve tabi ki Memduh.. Eeee insan özlüyor kardeşim. Begümle Ceylo'yu da bi yoklayım diyorum. E tabi Gülsed görülmeden asla olmaz. Pazar günü de dönmeden önce anane ve teyzeye de birer sürpriz yaptık mı o iş tamamdır :)

Çok planlıyımdır, herkesi görürüm :)

0 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)

Spor bağımlılık yapıyo galiba..

Cuma, Mart 06, 2009 Unknown 0 Comments

Geçen hafta anniş ve babiş burda olduğundan sporcuğuma gidemedim. Salı günü Pilatesle başlayıp, çarşamba Bosu ile devam ettim yoluma. Sonunda bosuya zamanımı denk getirip girebildim. Gayet eğlenceli ve hareketliydi ama bir o kadar da yorucu. Hocanın 800 kaloriyi kesin harcadık bugün demesinin sebebi varmış meğer :) 2 gündür alt baldırlarım yürürken baya zorluyo beni :) Ama sevdim bosuyu, en azından spinning'den daha iyi bence :)

Evet haftalık yeni spor programımı açıklıyorum: 2 gün pilates + yürüyüş, 1 gün bosu, 1 gün yüzme + yürüyüş.

Hadi bakalım gitsin kilolar...

0 yorum var:

Sen de bir şeyler söyle ama, yalnız bırakma beni :)